Rumuz: Baharı bekleyen kumru
Babamın uyguladığı şiddet annemi evden kaçırdı. Beni de çok mutsuz etti.
Dertlerimin Dermanı Güzin Abla'm
İçine düştüğüm karışık durum karşısında çok çaresizim.Bunun için tek çıkar yol olarak sizi görerek bu mektubu yazıyorum. Ben 19 yaşında bir delikanlıyım. Bu 19 yılıma doldurduğum acılar beni çok yıprattı.Çok kez intiharın eşiğinden döndüm.Hayata ipince bir pamuk ipliğiyle bağlıyım adeta.
Annem 5 yıl kadar önce babamın uyguladığı şiddete dayanamayıp evi terk etti.Son beş yıldır babamla yaşıyorum tabi buna yaşamak denirse.Liseden sonra okumama izin vermedi.Kendisi çalışmadığı halde beni zorla çalıştırarak sırtımdan geçiniyor.
Yaşamak için bir neden göremiyordum ki O karşıma çıktı.Adını bile bilmiyorum ancak onu çok seviyorum.Her gün okuluna giderken görüyorum onu.
Ne yapmalıyım bilmiyorum.Onunla bu konuda konuşursam vereceği en ufak bir olumsuz tepki beni yıkar! Zaten bunu söylemeye de cesaretim yok. Güzin Abla lütfen bir yol göster...!! Cevabını dört gözle bekleyeceğim...D.C
Rumuz: Boşanmak mı?Katlanmak mı?
Kavgalarımız dayağa dönüşmeye başladı
Sevgili Güzin abla, ben 27 yaşında, 7 yıllık evli bir genç kadınım. Eşimle birbirimizi severek evlendik.İşi gereği büyük şehirlerden birine taşındık…o zamana kadar aramızda pek bir sorun yoktu. Ancak 2 yıl önce buraya geldiğimizden beri eşim çok değişti. Son zamanlarda çok sık kavga etmeye başladık. Eşim bana karşı çok kırıcı oluyor. Hatta son zamanlarda bu kavgalar artık dayakla son buluyor. Bu olay 5 yaşındaki küçük kızımızı çok etkiliyor. En çok bunun için üzülüyorum. Eşim bu kavgalar sonunda dayak da atsa, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyor. Oysa ben de kızım da bunun etkisinden uzun süre kurtulamıyoruz. Sırf kızım yüzünden bu evliliğe katlanıyorum. Yoksa çoktan boşanacağım. Ne dersiniz ablacığım, bana bir akıl verin. Bu evliliği sürdürmeli miyim? Yoksa boşanmalı mıyım ?
Sevgili oğlum, bence her şeye rağmen ona açılmalısın...böyle beklemekle eline bir şey geçmeyecek nasıl olsa... Bu durumda hiç değilse ya umudun gerçekleşmiş olur...ya da umudunu keser, gönlünü başka bir aşka açabilirsin...Böyle bekleyerek onu bir başkasına kaptırma tehlikesi de var tabii. Ama sanırım sen ailendeki bu geçimsizlik ve şiddet nedeniyle birine tutunma ihtiyacı içindesin...yüreğin sevme ihtiyacı içinde... henüz çok gençsin, elbette Birçok kez seveceksin... sevileceksin...
****
Sevgili yavrum, benim sana bu kadar hassas bir konuda kesin bir cevap vermem çok zor. Böyle bir kararı elbette kendin vereceksin. Çünkü ben ne koşullarda yaşadığını, yakınların var mı, yok mu, kızına tek başına bakman mümkün mü? Bütün bunları bilemiyorum. Yine de “ kızım için bu evliliğe katlanıyorum” demeni pek gerçekçi bulmadım. Yani bu düşünceye sığınıyorsun gibi geldi bana. Çünkü küçük kızının bu kavgalardan çok fazla etkilendiğini yine sen söylüyorsun. Bu dayak sahnelerinin çocuğunun ruhsal dünyasını nasıl alt üst ettiğini, annesinin gözünün önünde dayak yediğini görmek onun küçük dünyasını nasıl yıktığını düşünebiliyor musun?..Onun geleceğe inancığını, ailesine güvenini yok eder. Hastalıklı ruhlu bir çocuk yetiştirmektesiniz. Bunu eşin de bilmeli. Sana acımıyorsa, çocuğuna acımalı ve bu duruma bir son vermeli. Veremiyorsa, sen de çocuğunu al ve sığınacak bir yer bul …Onu pek çok kadının başardığı gibi kendi koşullarınla yetiştirmenin yolunu ara. Ancak kızım, şunu da bilmelisin ki, bir erkek eğer bir kadına el kaldırıyorsa, o kadın bunu kabul ediyorsa, bu durum sürecektir. Hatta bu dayaklar giderek daha da ağırlaşacaktır. Bunu unutma...ona bu fırsatı vermemeliydin. İlk kez sana el kaldırdığında, çocuğunu alıp, çekip gitseydin. Bir yakınına sığınsaydın. Onu karakola şikayet etseydin...ne bileyim, bir tepki gösterseydin. Belki de eşin bunu sürdürme cesaretini bulamazdı kendinde. İşte kadınların hatası da bu tepkisizlik…
****
Ülkemizde ne yazık ki aile içi şiddet yıllardır önü alınamamış bir sorun. Eşlerinden dayak yiyen kadınlar, ne yazık ki yaşadıkları bu acıyı sineye çekip oturuyorlar…Bunun başlıca nedeni kadının maddi açıdan bağımsızlığını elde edememiş olması…ve de bir anlamda toplumsal sorunlar…aile baskısı…boşanma korkusu…Ama şiddet yalnızca kadına mı uygulanıyor? Hayır…aile içi şiddet ana- baba, büyük ağabeyler tarafından çocuklara da uygulanıyor… Gencecik kızlar, babaları ya da ağabeyleri tarafından bir kuşku uğruna, töre adına, dövülüyor, işkence görüyor hatta öldürülüyor…
Beni çok üzen bu konulardaki mektuplarınızı, düşüncelerinizi, yaşadıklarınızı bu bölüme yazın… örnek olsun, ders olsun…