İKİNCİ KADINLARIN MEKTUPLARI

***Rumuz: Sennur

17 yıllık karısı ben, 4 yıllık sevgilisiyim ama…

Sevgili Güzin abla , evli bir adamla 4 yıldır beraberim..o bir arayış içindeydi..ama gel gör ki zamanla o beni, ben de onu çok sevdik. Ama lütfen artık evli erkelerle birlikte olan kadınları suçlama;  bizler zaten 2.kadın olmanın verdiği ciddi zorlukları yaşıyoruz. Biraz da bu adamları evlerinden, kendilerinden uzaklaştıran nikâhlı eşlerini suçlayalım. Hiçbir erkek kolay kolay başka arayışa girmez ..ki benim sevdiğim adamla aramda hiçbir cinsel yakınlaşma yok... Hiçbir maddi beklenti yok… cebimizde milyonlarımız da olsa paylaşırız, 5 kuruşumuz da olsa paylaşırız..ve ben 4 yıl önce de bakireydim, hala da bakireyim...

Sözüm para için bu adamlarla beraber oluyorlar, diyen okuyucunuza: bizler onların yalnızlıklarıyız, arkadaşlarıyız, dostlarıyız, sevgilileriyiz… Eşlerinin tattıramadığı duygularıyız. Onlarla paylaşmadıkları anlarız...

Sevgilim çocuklarına çok düşkün bir baba, asla ne beni ne de evini ihmal etmeyecek kadar anlayışlı bir eş...

Kadınlığı sadece çocuk doğurmak, ev işi, yemek yapmak sanan kadınlar yüzünden bu erkekler de bizimle beraber... Pek çok erkek sadece cinsel açıdan başka bir kadına yönelmez; amacı arkadaşlık, dostluk ve paylaşmaktır... Sevgilimin eşi bilmez cebinde ne kadar parası olduğunu; ben bilirim… eşi bilmez ne kadar borcu olduğunu ben bilirim ..O sesinden anlamaz üzüntülü ya da neşeli olduğunu; ben anlarım.. O 17 senelik karısı ben 4 senelik sevgiliyim… ama ben onu ondan daha iyi tanır ve anlarım. Sevgili eşler lütfen erkeğinizi anlamaya çalışın, bizleri suçlamaktan vazgeçin, bir kez de aynaya bakın.

 

***Rumuz: Zuleyha

Eşi benim onu sevdiğim kadar asla sevemez

Bir hanım eşinin aldattığını düşünüyor ve kadınları suçluyor her şey para için diye. Ben 29 yaşındayım Almanya’da yaşayan gayet hoş ve de kültürlü bir kadınım.  Eşimden ayrıldım, bir çocuğum var. Kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum. Ama asıl mesele benim evli, bir çocuk babası bir adamı sevmem…Maddi hiçbir çıkar beklemiyorum ama kayıtsız şartsız onu o kadar çok seviyorum ki; çocuğunun annesi bile sevemez benim onu sevdiğim kadar… Her şey para değil bu dünyada… Belki beni kınayacaksın ama ondan kopabilmek için çok uğraştım, çok çaba harcadım ama birbirimizden kopamadık; ölümsüz bir sevgimiz var bizim.

Lütfen her şeyi paraya bağlamayalım.

Ve de birazcık olsun eşlerinize hoş görünmeye, onun isteklerini, arzularını yerine getirmeye çalışın sevgili hemcinslerim. Kocanız eğer sizi aldatıyorsa biraz da suçu kendinizde arayın. Hanımlarımız alışmışlar her şeyi erkeğe yüklemeye.

 

***Rumuz:  Bakış açım

Evli olduğunu öğrenince hemen ayrıldım.

Olaylara bakış açınızdan dolayı sizi kutluyorum.
Ben 36 yaşında, çalışan, bakımlı bir bayanım.  Yıllar önce boşandım ve çocuk sahibi değilim.  Bir hanım okurunuza göre, kadınlar mutlaka para erkekleri tuzağa düşürüyorlar. Ne yazık ki aldatılan kadın suçu eşinde arayacağına, öteki kadında arar hep.

Ben yaklaşık bir yıl önce oldukça kibar bir beyefendiyle tanıştım. Günümüzde böyle insanlara alışık olmadığım için hemen kapıldım ona. Çok Sevdim. Düşünceli, duygusal, bana değer veren, kültürlü,  mükemmel diyebileceğim biriydi. Bir erkekte aradığım her şeyi onda buldum. Bana boşandığını söylemişti. Bir süre sonra öğrendim ki evliymiş, yetişkin bir kızı ve oğlu varmış. Söylediği her şey yalanmış. Öğrenir öğrenmez ayrıldım, çok yalvardı, beni sevdiğini söyledi, “ama eşimden ayrılamam”, dedi.
En azından bu konuda dürüsttü. Bence evliliklerde yapılmış bir hata varsa mutlaka karşılıklıdır. Tek taraflı yanlış olmaz. Tanıştığım bey eşinin ilgisizliğinden yakınıp dururdu. Tabi ki çözümü aldatmak değil. Ama kadınlarımızın da kendilerine biraz olsun dikkat etmeleri, özeleştiride bulunmaları gerekir. Ben ayrılırken çok acı çektim; bazıları evli olduğunu öğrendikten sonra devam edebiliyorlar, duygularına yenik düşebiliyorlar ve böylece kendileri ezilmiş oluyorlar. Anneniz de aynı acıyı yaşamış olmasına rağmen sizin yine de olaylara tek taraflı bakmadığınız için saygılarımı gönderiyorum.

 

***Rumuz: Çok zordayım

Ayrılmasını asla istemem, çünkü 2 çocuğu var

Ben Almanya’da yaşayan genç bir kızım...
19 yaşındayım... Evli bir adama aşık oldum, nasıl oldu bilmiyorum ama, ona bağlandım. Hiç böyle bir şey beklemezdim kendimden.
Aşık olduğum adamı nerdeyse 2 senedir tanıyorum.
Haftada 2-3 kere, beni evden alıyor, geziyor, yemeğe gidiyoruz. Evliliği, bana dediğine göre 3-4 sene önce bitmiş. Sonra bir gün anladım ki ona aşık olmuşum. Bir iş çıkışı, beni evime götürdü, evden ona gönlümü kaptırdığımı belirten bir mesaj attım, o da bana “aynı hisler bende de var” diye cevap verdi.
Aslında onu sevdiğim için mutluyum, ama o evli. Benim evli kişilere saygım vardır…Evli bir erkekle asla beraber olmak istemezdim…Bir aksam  arabadaydık; müzik dinliyorduk, sonra birden bire elimi tuttu, hem de sanki hiç bırakmak istemiyormuş gibi , sonra da elimi öptü, gözlerinden yaşlar geliyordu. Sonra beni öpmek istedi, ama ben istemedim. Şimdi evliliğini bitirmek istiyor. Aslında çoktan bitmiş bir evlilik onunki. Ama ben ona evliliğini kurtarması için sürekli destek oluyorum. Aslında ne yapacağımı da bilmiyorum.  Sanırım o da beni seviyor, ya da boşlukta olduğu için öyle sanıyor. Ayrılmasını istemem çünkü 2 çocuğu var... Babasız büyümenin ne demek olduğunu biliyorum…

 

***Rumuz: ikinci kadin

Evli bir erkekle yaşamak

Sevgili Güzin abla,yazılarınızı  ilgiyle okuyorum ve ikinci kadınlara yer verdiğiniz köşenizi görünce size yazma gereği hissettim. Ben Hollanda’da yaşayan 33 yaşında bir bayanım. Ve evet ben de evli bir erkekle beraber yaşadım sevgimiz büyüktü, ulaşılmaz ve tutkuluydu. Bu 6 sene süren beraberliğimizden 2 çocuğumuz da oldu. Ama ablacığım cok büyük hata yaptık; olan çocuklarımıza oldu. Bu ilişkilerde, sevgi ne kadar büyük olsa da bitiyor, be ablacığım çünkü yıpranıyorsun. Bir kadın olarak sevdiğini bir başkasıyla paylanmak, gün geliyor canına tak ediyor ve bunun üzerine ben ayrıldım. Aynı şekilde bu adamların hanımlarına da. Hep eşler mağdur görüldü ama bu ikinci bayanlar da inan ki mağdur… tek fark bizim bu ilişkiye başlamamız yani bile bile egoistlik yapıp duygularımıza kapılmamız. Sonuç itibariyle toplumda ikinci kadın olmak kötü kadın olmak anlamına geliyor.

Biz sadece duygularımıza kapılıp bu damgayı yiyoruz. Tavsiyem ablacığım bu tür ilişkilere başlamadan bitirmek; çünkü sonu yok gün geliyor kopuyor ve benim olayımdaki gibi ortada 2 çocuk varsa yazık o çocuklara. Zamanı geri döndürmek imkansız. Şu an en büyük derdim çocuklarıma büyüdüklerinde bu durumu nasıl açıklayacağım kızım ve oğlum geçenlerde babalarına gittiler ve ilk defa kendinde büyük kardeşleri olduğunu öğrendiler. Şu an oğlum 4 ve kızım 5 yaşında henüz olayı tam kavrayamadılar ama gün gelecek. Soru sormaya başlayacaklar ve ben nasıl yanıt vereceğimi bilmiyorum. Kendi kızım bir gün hatalı olduğunda ve ben onu uyardığımda nasıl bir tepki alacağımdan korkuyorum. Beni anlıyor musunuz? Şimdi ablacığım ikinci kadın olmak gerçekten zor. Bedeli çok ağır ama sonuç itibariyle kendimize ettik. 

 

***Rumuz: Aldatmak

Çok sevdim ama bunca yalan söyleyen adama gönlümde yer yok.

Sevgili Güzin Abla,
19.09.2006 tarihinde çıkan yazınızı çok tuhaf duygular içinde okudum. Bundan  3-4sene önce İstanbul'da çalıştığım iş yerinde  ben de evli bir erkeğe aşık  oldum. Kendisinin ikinci evliliğiydi ve o da sallantıdaydı. En azından bana  öyle söylemiş, hayatında en sevdiği insanlar üzerine yeminler etmişti. çok  uzun zamandır evliliğinde problemler yaşadığını anlatmıştı. Daha sonra gerçekten eşinden ayrıldı. Artık Karşımda iki başarısız evlilik yapmış, bu evliliklerinden de birer çocuğu olan ama deliler gibi aşık olduğum bir adam vardı. Üç sene  rüya gibi geçmişti. Her gün Tanrıya onu benim karşıma çıkardığı için dua ettim.
Sonunda evlenmeye karar verdik, Ev tuttuk, eşyalar almaya başladık birlikte… Ailelerimiz tanıştı...

Böyle, evlilik hazırlıkları yaparken bir gün bana bu ilişkinin daha fazla yürümeyeceğini, beni sevmediğini söyledi.

Öyle ki Cuma günü, sarmaş dolaş, öpücüklerle ayrıldık, hafta sonu telefonları kapandı. Pazartesi onu çok bunalttığımı söyledi. Sonradan öğrendim hayatında yeni biri vardı. İşin en acı tarafı biz ayrıldıktan sonra, onu daha önce  tanıyanlar, eşine de aynı şeyi yaptığını söylediler. Yani sabah evden karısını öperek, sevgi sözcükleriyle ayrılıp, ertesi gün boşanalım demiş. Bilemiyorum benim yüzümden mi oldu , ya da adamın tarzı mı buydu. O kadar ağzı iyi laf yapıyordu ki, inanıverdim evliliğinin yürümediğine, bu kararın benim dışımda olduğuna. Biz kadınlar sevgiye açız ve erkekler de bizi kullanıyor. Benimleyken beraber olduğu kadına da bir sürü yalan söylemiş.
Bizim altı ay önce ayrıldığımızı, hayatta ilk defa aşık olduğunu, onu nasıl  özlediğini, nasıl ondan vaz geçemediğini, benim nasıl onun yakasını  bırakmadığımı....

Bizim tanıyan herkes şahitti oysa onun iltifatlarına, bana kırılacak nadide bir cam vazo gibi nasıl hassas davrandığına, beni mutlu etmek için nasıl çırpındığına, sevgisine. Şimdi bunların hepsini inkar ediyor, bana söylediği bütün o güzel lafları ona da söylüyor utanmadan. Belki ektiğimi biçtim, bilemiyorum ama yılmadım. O kadına ulaştım ve her şeyi anlattım; zor olsa da. Önce ayrıldıklarını duydum, sonra eski sevgilimin o kadını tekrar ikna edip beraber olduklarını. Ben istedim ki, benim canım yandı, onunki de yanmasın. O ise kıskançlık krizinde olduğumu sandı.

Çok sevdim; yalanım yok ama benimleyken başkasıyla beraber olan, bizim yatağımıza  başkasını sokan adama da artık gönlümde yer yok. Ben onu öldü kabul ettim, o  ise en ufak bir hareketinde benim döneceğimi sanıyor.

Buradan tüm kadınlara  sesleniyorum, ne olur erkekler kadar rol kabiliyeti olan yaratıklara kanmayın. Aşk gelince mantık tatile çıkıyor ama eşini, çocuğunu gözü görmeyen bir adam, sizleri bir zaman sonra hiç önemsemiyor. Bana "eşlerim çocuklara rağmen beni ikna edemedi, sen mi zorlayacaksın" dedi. O evin bizim evlenmek için kurduğumuz ev olduğunu, nasıl başkalarını utanmadan getirdiğini sorduğumda "bu ilişki bitti, hayatımda hep birileri olacak ve o  eve de gelecek, kabul etmek zorundasın" dedi. Tabi ki hepsi bu kadar çiğ süt  emmiş değil ama evlilik hayatın en önemli sınavlarından biri. Ayrıldıktan  sonra ilişkiler yaşanabilir, her ilişki yürüyecek ya da ne olursa olsun her
şeye katlanılacak diye bir şey yok. Şerefli olan davranış, bu kadar geçmiş paylaşılan eşlerle ya da sevgilerle ayrılmayı başarıp, daha sonra başka limanlara yelken açmaktır. Neden ikinci, üçüncü kadın olasınız? Kimse o eşlerden daha güzel, daha akıllı, daha üstün değil, size de aynısı olabilir.
O zaman yaşanan acılar emin olun çok daha fazla can yakıyor. Kimsenin ahı kimsede kalmıyor.